10 Nisan 2011 Pazar

İnsan İlişkileride Kırılan Bir Saat Gibi

Çok kırgın olduğunuz anlar vardır. Üst üste, üst üste o kadar kırılmışızdır ki kırıklarımız keskinleşmiştir artık kımıldasanız konuşsanız çok derin yaralar açacaktır belki. Ya da o kadar küçük parçalara bölünmüşünüzdür ki en ufak bir harekette derinin altına girip kayıp gidecek durumdasınızdır. böyle zamanlarda sadece uzaktan izlemekle kalıyorum insanları.
Soramadan edemiyorum neden kaybettiklerimiz her zaman değerli olur? Neden varlarken yanımızda sapa sağlam dururken, anlamayız değerlerini? Bizi hiç bırakmayacaklarmış gibi neden yıpratırız, hor kullanırız?Neden o varlıklar yıprandıklarını hissetmezler? Ama her şeyin bir sınırı var tabi hissettikleri an hiç beklenmedik bir anda bırakıp giderler böyle sahiplerini işte. Kalırsın öyle ortada. Gözlerin dolar. Yalnız olsan ağlamaya bile kalkarsın. 
İşte bugün aynı şey başıma geldi. Daha öncekileri saymıyorum artık. 
Bugün dışarı çıkarken kafam karmakarışık bir sürü olayla doluydu. En çok sevdiğim, değer verdiğim yıpratmaya bile korktuğum saatimi taktım koluma. Saatimin hiç bir problemi yoktu. Kendiliğinden açılmaz hatta ben bile çıkarmaya çalışırken zorlanırdım. E peki bugün ne olduda açıldı o saat. Nasıl oldu da kolumdan çıkıp yere düştü. Sanki bir işaretti benim için.
Soğuk havanın verdiği sersemlikle metro yazıhanesine girdik, tam ısınacağımı düşünürken daha oturmaya kalmadan bileğim bir anda hafifledi. Önce o demir koltuklara çarptı büyük bir gürültüyle işte o an anladım ki saatim beni terk etmişti. Ağır çekimlerle yere düşüyordu. Önce açıldı sonra koltuğa çarptı ve daha sonra yere kapaklandı. O kocaman saat bir anda yerde kıvrılmış küçücük kalmış benim onu almamı bekliyordu sanki. Hadi her şey bu ana kadar normaldi ki onu elime aldığımda kırılmışdı artık. Eskisi gibi değildi, zedelenmişti. Ne olacaktı camını değiştirsem eskisi gibi olacak mıydı? O ilk günkü hali kalacak mıydı? İnsan ilişkileride böyle değil midir? Önce çok seversin sonra zaman geçtikçe yıpratırsın, yıpranırsın ama hala seversin. Sonra bir gün terk edildiğinde anlarsın ki artık o senin değildir.Şimşekler çarpar beyninde ama iş işten geçmiş olur. Artık kırılmış parçalanmışdır. Ve yenilendikten sonra artık senin olmayacaktır. Hayatında başka insanlar olacaktır.İşte gerçekler de en az kırılan parçalar kadar acıdır. Kanatır yüreğini. Dokunduğunda acıtır canını. Üstüne gidersen parçalanır ve artık kullanım dışıdır.

2 yorum:

  1. daha kötüsü olmasın diye sessizlik,suskunluk..sakınılan göze çöp mü batar evet batarmış tasdikledik ve tescilledik...

    sağlık olsun,saatin üzüldüm keşke kırılmasaydı ama kırılmış bir kere bunu kabullenmek gerek...

    güzel bir yazıydı eline,yüreğine sağlık sürükledin,götürdün beni geçmişe kalemine kuvvet selam ve dua ile selametle..;)

    YanıtlaSil
  2. senin ufacık şeylere verdiğin değeri çok iyi biliyorm.eğer bu kırılan saat tahmin ettiğim saatse bende çok üzülürm.çok doğru söylüyorsn zaman geçince bıraktıkların öğlece kalmamışlar:((

    YanıtlaSil