29 Haziran 2010 Salı

Ah Şu Ufaklıklar

     Evin en küçüğü olunca yeğenlerde fazla oluyor haliyle.Teyze, hala olmak bu kadar zor muydu? Evet zormuş. Bu ufaklıklar bazen insanı rezil ediyorlar ama bazende o kadar tatlı oluyorlar ki... Ben 22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim ve benim tam 4 tane yeğenim var 5. si de gelecek inşallah. Yeğenlerim sırasıyla Gülce 8, Efe 7; Eren Alp 6 ve benim minik prensesim Ece de 3 yaşına daha yeni girdi. Aile geniş olunca yeğenler de dolayısıyla fazla oluyor.Kısa bir tanıtımdan sonra sevgili yeğenlerimle bizzat yaşadığım olayları paylaşmak istiyorum.
       Yüzük takmayı seven bir insanım, özellikle parmağımda gösterişli duran iri yüzükleri çok severim. Her neyse gene bir gün böyle takmış takıştırmışım, kalabalık bir aile ortamındayız. Abicimin oğlu Efe, ah bebeğim benim neler çektim senden. " Hala neden yüzük taktın, senin aşkın mı var, aşkın kim" demesin mi bana tabi ben şok. Anlatmaya çalışıyorum çocuğum bu alyans değil, evlilik yüzüğüde değil desemde yok bas bas bağırıyor halamın aşkı var halamın aşkı var...Bir gün aynı olayıda dayısına yaşatmış. Dayısıda ben gibi öğrenci kendi halinde biri. O kadar afet bir yeğenim var ki bazen benden bile güzel bilgisayar kullanabiliyor. Sen internetten bir kız fotografı bul ve dedesini çağır dede bak bu dayımın aşkıymış bilgisayardan buldum senin haberin varmıydı diye söyle. Gülmekten gözlerimden yaş gelse de düşünmeden edemiyorum bu yaşdaki bir çocuk neden böyle işlerle uğraşır ki.Otur oturduğun yerde oyuncaklarınla oyna, trenini sür be yavrum.
            Tatil aralıklarında bazen abimlerin yanına giderim. Gene bir tatil zamanında gittim Bandırmaya.Hatta bu sene oldu bu olay. Gece oldu herkes yattı ve ben bizim ufaklıkla aynı odaya düştüm yani aynı oda da kaldık. Gece arkadaşımla telefonda konuştum, ufaklık yememiş içmemiş beni dinlemiş. Sabah uyandığımda ilk işi bana hesap sormak oldu. E tabi erkek olunca hesap sormadanda edemiyor. O küçücük bünyeden bu koca ses nasıl çıkar bilmiyorum ama çıkıyor. Halaaaaa sen gece kiminle konuştun, ben duydum konuştuğunu inkar etme bak kiminle konuştun diyorum sanaaaa. Ama öyle bir soruyor ki tehdit savuruyor sanki erkeğim benim be... Dondum kaldım işine bak halacığım demekten başka bir şey de diyemedim.
       Eren Alp; küçük ablamın büyük oğlu inşallah küçük oğlu da eylülde aramızda olacak. Eren Alp hayalperest ufaklığım benim o minicik dünyana neler sığdırıyorsun bilmediğimiz. Ablam anlatıyor, mutfakta yemek yapıyordum bir gün, Eren Alp de içeride televizyon izliyordu. Sen git bu abidik gubidik evlendirme programlarından birini aç, izlemeye başla. Kızın biri çıkmış annesi izin vermediği halde programda tanıştığı bir çocukla feryat figan evlenmek istiyor. Ablam mutfakta içeriden gelen sesleri duyunca gidip bakmış, baksa ki bizim ufaklık heycanlı heycanlı yaşlı teyzeler gibi bu programı izliyor. O kadar merak etmiş ki annesine kızın yaşını sormuş anneside teyzenle yaşıt çocuğum dediğinde ufaklık ne dese beğeniriz, anne iyide teyzem daha çocuk bu kız neden evlenmek istiyor. 22 yaşında olmama rağmen ben hala ufaklığa çocuk görünüyorum, artık tavırlarımı değiştirme zamanım gelmiş galiba.
        Gülce; büyük ablamın büyük kızı. Konuşmaya başladığında ilk kurduğu cümle "Çarşıda dödüm." (Çarşıda gördüm). Gördüğü şey ise sırt çantası. Benim ufaklığım çarşıda bir kızın sırt çantası taktığını görmüş ve kol çantasını dışarı çıkarken sırtına takmaya çalışıyormuş. Annesi kızım napıyorsun diye sorduğunda, mahçup bir şekilde çarşıda dödüm demiş. 2 gün öncede benimle ilgili bir yorumu vardı. Müzik dinlemeyi seven ve yüksek sesle dinlemeyi daha çok seven bir insanım. Geçen akşam annesine onun soru sorarken yakaladım. Anne teyzemin küçükken müzik dersi çok mu iyiydi, müzik dersinde çok başarılı bir öğrencimiydi. Bağdaştırma süper ama.
            Ece; büyük ablamın küçük prensesi. Uzun zamandır yeğenlerimi görmüyordum. Gördüğümde ise hepsi birden büyümüş geldi gözüme. Ece'nin ablası Gülce ile konuşuyordum. Teyzeciğim sen ne kadar büyümüşün, çok güzel bir kız olmuşun, benim boyumu geçeceksin yakında vs vs... İçeri ablam geldi ablama da Gülce ne kadar boy atmış (boyu uzamış) demeye kalmadan arkadan bir ses, Ece konuşuyor, "Hayıııır boyatmadı kestirdi." önce kavrayamadım ne dediğini yanlış duydum sandım ama anladım ki benim küçük prensesim, benim ablasının saçlarını boyattırdığını söylediğimi sanmış ve bana cevap veriyor. Hayıııııır boyatmadı kestirdi diye. 
            Gene bir gün böyle oturuyoruz, ortalık da ece yok. Ece nerede Ece nerede diye ararken, birde baktım ki Ece banyoda saçlarını ıslatıyor. Teyzeciğim ne yapıyorsun dediğimde gelen cevap beni yerlere yatırdı. Ben prensesim, prenseslerin saçlarıda kıvırcık olur saçlarımı kıvırcıklaştırıyorum.Süslü kokoşum benim. Kendisi küçük prenses, ablası akıllı prenses annesi de kraliçeymiş, kendisi diyor bunları.
             Ufaklıklarım sizi çok seviyorum. Sizinle birlikte hayatımız renklendi bizim.