25 Mayıs 2010 Salı

Ya Tozu Dumana Kat ya da Tozu Dumanı Yut

Bazen ooff ppfff dediğim bir anda düşünüyorum; sebep? Neden ofluyorsun? Ne eksiğin var? Aç mısın, 
 açıkta mısın? Ailen mi yanında değil? Yoksa hiç bir konuda ailen seni desteklemiyor mu?  Ailenin durumu mu kötü? Maddi konuda yanında mı değiller? Seni sevmiyorlar mı? Bizene ne yaparsan yap mı diyorlar? Eee derdin ne? Neyin var? Madem bunların hiç biri yok, ailen her zaman destekçin daha ne istiyorsun, Allahtan belanı mı? Şuan senin tek yapman gereken oturup çalışmak, olan hedeflerine ulaşmak. Senden kimse bir şey istemiyor tek istekleri çalışman kariyer yapman, bir yerlere gelip tek başına ayakların üstünde durman. Bunlardan başka kimse senden para istemiyor, kimse sana bizi sevdiğini göster demiyor. Şuan tek istedikleri başarılı bir öğrenci olup ilerleyen hayatında rahat ettiğini görmek. Bu istekleri bile kendileri için değil senin için senin rahat bir yaşam geçirmeni istedikleri için ama sen bunları unutup birde utanmadan off pff geziyorsun ortada.Kalk şimdi üstüne düşen görevleri getir yerine ve canını sıkacak olaylardan uzak dur. Düşüneceğin hiç bir konu yok, yapacağın görevden başka. O zaman boş boş oturmanın da bir manası yok...

Şimdi kalk ya tozu dumana kat ya da tozu dumanı yut...

23 Mayıs 2010 Pazar

Çocuk gibi

Çok uyumaktan nefret etsemde her sabah geç kalkıyorum. Tam monoton geçecek bugün derken bir baktım arkadaşlar geldi. Klasik kız takıntıları; kahve falı, dedi kodu, bol çeneli bir ortamdan sonra hadi dedik maklube yapalım. OooOooO... tabi maklube dediğimizde akan sular duruyor. 6 kişiye 3,5 su bardağı pirinç ve bol malzemeden oluşan koskoca hamburger görünümlü bir yemek çıktı ortaya. Yemeğimizin yapımını  4 kişi  2 saatte zor bitirdik.O kadar çok yemişiz ki kimse yerinden kalkamıyordu. Bir baktık ki ansızın, evden mezdeke sesi yükselmeye başladı, bütün kızlar ayakta site inliyor. Ne oyunlar ne oyunlar... küçücük bir salonda halaylar, oyun havaları, hatta bir ara kolbastı bile oynandı (kimse kolbastı oynamayı bilmiyor). Final haftasının verdiği enerjiyle gece sonlanana kadar hiç oturmadık. Bir ara derin mevzulara daldık. O kadar derindi ki çıkamadım şahsen işin içinden.
Çocukluğumuz aklımıza gelmiş olmalı ki ebe davul zurna 1 2 3 oynamaya başladık. Aman Allahım ne şekiller ne şekiller, kimisi yerde, kimisi gökte, kimisi ayakta, kimisi gülmemek için birbirine sarılıyor. Uzun bir zamandır hiç bu kadar eğlenmemişdim. Arada bir çocukluğumu yaşamak bana çok iyi geliyor olmalı ki şimdi oturup ders çalışmalıyım.

      

8 Mayıs 2010 Cumartesi

EVİMİZİN KRALİÇESİNE....ANNEME...

Canımdan değerli anneciğim,
Annem benim sana yazacak o kadar çok şeyim var ki hiç birini dile getiremiyor, tıkanıyor nereden başlayacağımı bir türlü bilemiyorum.
Küçükken her şeyin en doğrusunu senin bildiğini düşünüyordum, ergenlikte hiç bişey bilmediğini beni çok sıktığını düşündüm. Şimdi ise sen olmadan sana danışmadan bişey yapamadığımı farkediyorum.
Anneciğim seni üzdüğümde çok üzülüyor, yüzüne bakmaya utanıyor,konuşamıyorum. Senden özürdilemekten bile utanıyorum o an.Hele ki üzüldüğünde sessiz kalıp gözlerinin dolduğunu hissettiğim o an zamanı geri alıp o yükseltiğim sesimin kısılmasını istiyorum. İnanılmaz pişmanlık duyuyor ama bunu sana söyleyemiyorum.
Anneciğim herkes beni güçlü sanarken ne kadar güçsüz olduğumu, her şeyimi içime attığımı en iyi bilen sensindir.Bu yüzden sessiz kaldığını düşünüyorum.Sana ne zaman bir şeyler söylemek istesem tıkanıyorum, boğazım düğümleniyor sanki. 
Bu zamana kadar benim için çırpındığınızı, maddi manevi her yönden destek olduğunuzu biliyor ve görüyorum. Emeklerinizi karşılıksız bırakmamak için elimden geleni yapmaya çalıştığımı sende hiç bir zaman unutma.Senin ve babamın hakkını ömrüm boyunca ödeyemem.SİZİ ÇOK AMA ÇOOOK SEVİYORUM.....
Annedir yüreği fazla dayanamaz.
Herkes bıksa benden annem bana doymaz.
Öper besler beni unutur kalbinde.
Annem burda olsun bana bişey olmaz.

Her gün bakar bana kusurumu görmez.
Günler gece olsa o ışığı sönmez.
Ellerim büyüdü avuçlarında.
Bir tek annem olsun bana bişey olmaz

7 Mayıs 2010 Cuma

Farketmediğimi Farkettim

Çok düşünmekden beynimin bulandığı bir anda farkediyorum ki boş şeyler düşünüyorum. Bırakıyorum düşünmeyi, nereye kadar bırakılacaksa. Sürekli bir şeylerden şikayet ediyorum ve şikayetlendiklerimin hiç birini düzeltmiyorum.Ve gene fark ediyorum ki ... Hiç bir şey farkettiğim yok herşey içimde patlıyor. Arkadaşım elindeki damarı yeni farkederken ben onu bile fark etmekde güclük çekiyorum. Bu gün den itibaren herşeyi daha iyi farkedeceğim kendime söz veriyorum:)